11.03.2012

Sloppy Joe

Sizi bilmem ama benim çocukluğumda kardeşimle seyretmekten bıkmadığımız bazı filmler vardı. Bu filmlerden bazıları dahani şu "ufak boylu ikizler" Assley Olsen ve Marry-Kate Olsen var ya neredeyse onların oynadığı filmlerin hepsiydi :)

Onların oynadığı bu filmlerden bir tanesinde şöyle bir sahne vardı: ikizlerden bir tanesi, önce ne olduğunu bilmediği bir hamburgeri eline alıyor istemeye istemeye ucundan tadına bakıyor ve tadına baktığı şeye bayılıp ağzını burnunu bulaştıra bulaştıra büyük bir keyifle yiyordu. Bütün çocukluğum bu kızın yediği şeyin ne olduğunu bulmaya çalışmakla geçti. (Kızın Hamburgeri Yediği Sahne!!!!) Kızın hamburger diye yediği şey aslında Amerika'da çok meşhur olan "Sloppy Joe" isimli bir hamburgermiş. Aslında bizim ıslak hamburgerimizin lapa kıvamında olanı.. Ama lezzetti gerçekten inanılmaz!! (Bu arada ıslak hamburger de bizim falan değilmiş)

Sloppy aslında çamur demek ve görüntüsü gerçekten çamura benziyor..
Ama ne kadar çamur gibi görünürse görünsün, nasıl yapıldığını bilmediğiniz hamburgerleri ve fast foodları kendiniz yiyinceye ya da çocuklarınıza yedirinceye kadar Sloppy Joe'yu bir deneyin!! Çocuklarınız kesinlikle bayılacak. Sizin de seveceğinize eminim...

Malzemeler:
- 1 adet dolmalık biber
- 1 adet kereviz
- 3 diş sarmısak
- 1 adet soğan
- 1 bardak domatas salçasıyağı
- 1/4 bardak ketçap
- 1/2 kg kıyma
- 1 kaşık worcetershire sosu
- tuz, karabiber
-1 kaşık zeytin
- Hamburger ekmeği

Yapılışı:
- Soğan, Kereviz,Biber ve Sarmısak'ı mutfak robotunda incecik kıyın.
- Tavaya yağ ekleyin.Isıtın. Sebzeler yumuşayan kadar soteleyin.
- Tuz, Karabiber ilave edin.
- Kıymayı ekleyin.
- Kıymalar pişene kadar kavurun.
- Domates salçasını , ketçapı ve sosu ekleyin.
- Arzu ederseniz, tercihinize göre başka baharatlar da ekleyebilirsiniz.

- Hamburger ekmeklerini ısıtın.

- Hazırladığınız karışımı hamburger ekmeklerinin arasına koyun ve ikram edim.

Sanırım yanında buz gibi bir kola ile çok şahane olurdu.

Afiyet olsuunnn!!!



10.03.2012

Bir Cuma Akşamı... Fırında Bonfile..

Sizi bilmem ama ben evlenmeden önce kendi kendime şöyle bir söz vermiştim. Ne olursa olsun, her cuma akşamını eşimle kendime ayıracak ve çok güzel yemekler yapıp onu karşılayacaktım. Mumları yakacak ve güzel bir müzik eşliğinde baş başa yemek yiyecektik. Böylece evliliğin bizi soktuğu rutinden kurtulacak. Her akşam televizyonun karşısında pinekleyen bir süre sonra da birbirine yabancılaşan o evli çiftlerden olmayacaktık.

Her cuma akşamı olmasa da elimden geldiğince kafama koyduğum bu planı gerçekleştirebiliyor olmanın mutluluğunu yaşıyorum.
:)
Haliyle anlayacağınız gibi, "Yaşasın Bugün Cuma!!" enerjisi ile eve geldim ve sevgili eşim ile kendime "Yalan Dünya"yı seyretmeme pahasına güzel bir sofra hazırladım :)

Size de aynısını tavsiye ederim. Gerçi bebeği ve çocuğu olan çiftler diyecek ki "e biz ne yapalım?" Valla haklsınız, sanırım ben de biraz ondan korkup bebek olayına giremiyorum. Şu anki halimden o kadar memnunum ki...
Neyse bebek olayını başka zaman konuşuruz. :)

Bu akşam ben fırında Bonfile yaptım. Yanında da Rokalı, Hellim Peynirli ve Kurutulmuş Domatesli bir salata ile..

Eti pişirmeden önce 1 gece boyunca marine ettim. İşte size tarifi....


Fırında Bonfile

Marine için malzemeler:
- 2 kaşık bal
- 3 kaşık zeytinyağı
- 2 kaşık hardal
- 1 kaşık ketçup
- 1 kaşık kanyak
- İnce kıyılmış taze baharatlar (biberiye, fesleğen, kekik, defne)
- 1 diş ezilmiş sarmısak

Yapılışı:
- Öncelikle eti bağlamalısınız, böylece et formunu bozmayacak ve istediğiniz şekilde kalacaktır. Ayrıca bağlı şekilde durduğu için içindeki suyu hapsedecek ve hem yumuşaklığını hem de lezzetini koruyacaktır.
- Eti bağladıktan sonra, marine malzemelerini kapaklı bir kabın içinde karıştırın. Eti içerisine yerleştirin. Marine sosunu etin her yerine bulayın. Kapağı kapatın ve buzdolabında 1 gece bekletin.
- Eti pişireceğiniz zaman kızgın bir tavada etin her bir tarafı kızaracak şekilde 7-8 dakika pişirin.
- Daha sonra önceden ısıtılmış 200 derece fırında sosu ile birlikte 1 saat pişirin.
- Arada bir eti çevirmeyi ya da marine sosu üzerine tekrar tekrar gezdirmeyi unutmayın.
- Et piştikten sonra ince dilimler halinde keserek ikram edin.

Et size az pişmiş gelebilir ama bu et maalesef böyle güzel..
Soğutmadan servis yapın.
Yanına isterseniz makarna, isterseniz salata ekleyebilirsiniz...

Afiyet olsun...

Akşam yemeğinden bir sahne....


7.03.2012

Portakallı Bonfile

Efendim, bendeniz çok enternasyonel bir şirkette çalışıyorum. Malumunuz, artık bankacı değilim.. Kurtuldum ya, şimdi yaptığım işin her anından keyif almaya çalışıyorum. Ama yine de mutfakta yemek yaparken aldığım keyfin yanında adı bile olmaz. :)
O yüzden bugün kolları sıvadım ve yine çok güzel bir yemek yaptım.

(Ama biraz daha yazamazsam gerçekten hiç yazamayacağım. Yemeğin yanında şarap içmek bir de üstüne film seyretmek gerçekten insanın dikkatini dağıtıyor :) Tamam tamam hemen yazıyorum. )

İsminden de anladığınız gibi alışık olmadığımız bir lezzetle daha sizleri selamlıyorum.
Portakallı Bonfile diye hemen burun kıvırmayın lütfen, zira bizim tabağımızda hiç kalmadı.
Bu arada Cuma akşamı için çok çılgın bir deneme yapmayı planlıyorum. Az pişmiş et sevenler!!! Sıraya girin :)

Not: Fotoğraf makinesini hala çözmeye çalışıyorum o nedenle resimler her zamanki gibi olmayabilir. Şimdiden Sorryy!! :)


Portakallı Bonfile..

Malzemeler:
- 3 portakal
- 2 diş ezilmiş sarmısak
- 2 yemek kaşığı soya sosu
- 1 kilo ince dilimlenmiş bonfile
- 1 kaşık mısır nişastası
- 1 kaşık yağ
- 1 adet pırasa (ince doğranmış)
Yapılışı:
- Ben etin yanında Tagliatelle pişirdim. Gerçekten az pişmiş (al dente) olarak ete çok yakıştı.
- Makarnayı bildiğimiz şekilde pişiriyoruz.

- Portakallardan bir tanesinin kabuğunu rendeleyin. Daha sonra suyunu sıkın ve her ikisini bir kaba alın. diğer portakalları ise tane tane dilimleyin. Daha önce size portakal dilimlemeyi göstermiştim.( Portakal Nasıl Dilimlenir?)

- Dilimlenmiş portakalları bir kenara alın.
- Portakal suyunun içerisine 2 kaşık soya sosunu ve ezilmiş sarmısakı ekleyin. 
- Etleri mısır nişastası ile bulayın.
- Tavaya yağ koyun ve yağ ısınınca kümeler halinde etleri her bir tarafı kızarıncaya kadar pişirin.
- Etleri bir kenara alın.
- Tavaya portakal suyu karışımını ekleyin ve kıvama gelinceye kadar 1-2 dakika pişirin.





- Daha sonra etleri ilave edin.
- İnce dilimlenmiş pırasaları ve portakal dilimlerini ilave edin. 1-2 dakika daha pişirin.
- Makarnanın üzerinde veya yanında servis edin.

Bon Apetite!!!!


6.03.2012

Izgara Tavuk - Mantar - Sote Sebze

Sevgili yeğenimiz Fatih bize Honkong'tan fotoğraf makinesi getirdi. Artık yemeklerimin resimlerini daha güzel bir şekilde yayınlayabileceğim. Kendisine bizzat teşekkür ederim. Tabi fotoğraf makinesi önerileri için de müstakbel eniştem Göker'e de teşekkür ederim. Ama en çok bütün bu imkanları yaratan sevgili eşim'e teşekkür ederim :)

Fotoğraf makinesi benim sevgililer günü hediyemdi ve şu anda şımarmanın sınırlarını zorluyorum :) Tabi hala makineyi çözmeye çalışıyorum çünkü gerçekten oldukça karmaşık :)

Bu akşam, geçiştirmek gibi olmasın ama basit bir rejim yemeği ile sizleri selamlıyorum.
Hazır bahar'a girdik. Cemreler düştü düşmedi derken artık dikkatli beslenmeyi gündemimizin birinci maddesi yapmamızın zamanı geldi.
Bu yüzden ben de sağlıklı bir tavuk ızgara yaptım.

Bu arada hafta sonu sevgili görümcemde muhteşem bir İstridye Mantarı yedim. Hazır mevsimi iken mutlaka alıp yapmanızı tavsiye ederim. En kısa zamandan pazardan alıp ben de yapacağım. Size yazarım :)

 Izgara Tavuk...
Aslında bildiğimiz tavuk göğsünün ızgara hali.. Ayrıca tarife ihtiyaç var mı? :)

Yanına buharda haşlanmış daha sonra da tereyağında taze soğan ile sotelenmiş karnıbahar, küp havuç ve bezelye ekledim. Ayrıca sotelenmiş mantar da harika oldu.
Size mantar ile ilgili önemli bir bilgi vermeliyim.
Mantarları kesinlikle TIKIŞTIRMADAN pişirmelisiniz. Nasıl kavruk ve tütsülenmiş bir lezzeti olduğuna inanamazsınız... Daha sonra arzu ederseniz bir kaşık krema da ekleyebilirsiniz.
Sanırım bıkana kadar mantarı bu şekilde pişirip yiyeceğim :)

Size de afiyetler olsun :))


4.03.2012

Zencefilli Havuç Çorbası

Artık Mart ayına da girdik..
Herkes bilir, Mart Kapıdan Baktırır Kazma Kürek Yaktırır :) Ama yine de bu, mart ayının baharın habercisi olmadığı anlamına gelmez.
Sözüm o ki, artık rejim yapmaya mı başlasak?Ne dersiniz..?
Zaten Nisan'da benim kardeşim evleniyor ve bunce yemeği yapıp da yemenin sonucu olarak giyecek hiç bir kıyafet bulamıyorum. Artık benim rejim yapmam şart. Ayrıca sevgili eşim benim yemek yapmamdan da hiç memnun değil. Bir türlü yüzünü güldüremedim. E  bu evde hiç  mi yemek pişmeyecek? Çözemedim. Tümden yemek yapmayı bırakacağım o olacak..

Neyse dostlar, allahtan siz varsınız...

Efendim, bir süre hafif ve sağlıklı yemeklerle sizi meşgul edeceğim anlayacağınız :)

Şimdiden afiyetler olsun...

Zencefilli Havuç Çorbası:

Malzemeler:
- 500 gr. havuç
- 2 adet orta boy soğan
- 1 adet orta boy kereviz
- 1 diş sarmısak
- 80 gr. taze zencefil
- 1,5 litre tavuk suyu
- 1 kaşık krema
- Sıvıyağ
- Tuz, Karabiber
Yapılışı:
- Havuç, Kereviz ve Soğanı küçük kuş başı şeklinde doğrayın.
- Zencefili ince ince kıyın.
- Sarmısak'ı bir bıçak yardımı ile ezin.
- (Ben bu tarif için hızlı olması bakımından düdüklü tencere kullandım. İsterseniz siz derin bir tencere kullanabilirsinz. ) Tencereder soğan, kereviz ve sarmısak'ı soteleyin. Daha sonra havuçları ilave edin.
- Hepsi sotelenince üzerine tavuk suyunu dökün. Tencerenin kapağını kapatın ve havuçları ezilebilecek derecede yumuşayıncaya kadar pişirin.
- Piştikten sonra bir mutfak robotunda püre haline getirin.
- Ayrı bir tencereye süzgeç kullanarak süzerek aktarın.
- Üzerine krema ilave edin. Arzu ederseniz lezzet vermesi için 1 kaşık tereyağı da ekleyebilirsiniz. Tuz ve karabiber ekleyin.
- Ayrı bir tavada tereyağında küp küp doğranmış ekmekleri kızartın.
- Çorbayı ikram ederken üzerine bu kıtır ekmeklerden ekleyebilirsiniz.

Bon Apetite!!!!