Fırında Karnıbahar

Ama hep antin kuntin yemekler pişiremem değil mi? Biraz da mevsimimize, mutfğımıza uygun yemekler pişirmemiz gerekir değil mi? Gerçi eşim sizleri fazla görselliği yüksek yemeklere alıştırdığımı söylüyor ama Karnıbahar'da gayet güzel bir yemek..

Aslında düşündüm de hanımlarımızın her biri çok güzel yemekler yapıyor. Türk Kadının mutfaktaki becerileri, yöresel lezzetlerdeki ustalığı zaten tartışılmaz. Peki ya genç kızlarımız? yeni evlilerimiz? evlenecek olanlarımız? ilk misafirlerini ağırlayacak olan çiçeği burnunda gelinlerimiz :) Onları da düşünmek lazım değil mi?

Eh bu akşamda onların şerefine güzel, sağlıklı ve lezzetli sulu bir yemek tarifi yazayım o zaman :) :)


Fırında Karnıbahar

Malzemeler:
- 1 adet karnıbahar
- 300 gr. kıyma
- 3 adet havuç
- 1 bardak 4'e bölünmüş arpacık soğan
- Tuz, Karabiber
- Zaytinyağı
- 2 kaşık un



 
Yapılışı:
- Fırını 200 dereceye ayarlayın.
- Öncelikle size karnıbaharları doğramak ve yıkama ile ilgili ufak bir ip ucu vermek istiyorum. Biliyorsun, karnıbaharları yıkamadan önce parçalara ayırır sonrada güzelce yıkarız. Tabi bunu yaparken her tarafa küçük küçük karnıbahar parçaları dağılır. Üstelik de sert bir yapısı olduğu için keserken zorlanırız. Bence bütün bu işlemleri yapmadan önce karnıbaharı bir bütün olarak yıkayın. Hatta mümkünse lavabonuzun içini su ile doldurabiliyorsanız, lavabonun içerisinde ılık suda 1-2 dk bekletin. Sonrasında karnıbaharın kolayca kesildiğini göreceksiniz. Sonrasında yine yıkama işlemine devam edebilirsiniz.

- Soğanları soteleyin.
- Ardından kıymayı ekleyin. 2-3 dk. kavurun.
- Dilimlediğiniz havuçları ekleyin.
- Daha sonra unu ekleyin ve un ile birlikte biraz daha pişirin.
-Ardından içerisine bir miktar su ilave edin ve unun kıvamlı bir hale gelmesini sağlayın.
- İçerisine karnıbaharları ilave edin.
- Tuz ve karabiber ekleyin.
- Üzerini bir parmak geçecek şekilde su ilave edin.
- Karıştırın. Kapağını kapatın ve fırında 200 derecede 40 dk. pişirin. Arada bir kontrol etmeyi de unutmayın.

Sizi ben bilmem ama ben böyle yemekleri yoğurt ve güzel yapılmış bir ev turşusu ile birlikte yemekten müthiş bir keyif alıyorum. Ev turşusu için dünya tatlısı Sevgi Ablam'ın annesine teşekkür ederim. :)
Zeytinler sevgili kocacığımın katkısıdır :) Kıramadım :P

Afiyet olsun...

Değişik Bir Omlet!!!

"Ankara'dan abim değil ama İzmir'den kardeşim geldi." :)
İnsan gurbette olunca kardeşi geldiğinde ne yapsın bilemiyor.. Kendini sokaklara mı atsın, İstanbul'un altını üstüne mi getirsin, evde miskinlik yapıp eski günleri mi yağdetsin yoksa yemek yapıp kendini mi şımartsın? Neticede hepsini yapabilmek için ancak 48 saatimiz vardı. Sonra benim minik kuşum yine İzmir semalarına doğru uçuşa geçecekti :(

Yemek kısmına, takdir edersiniz ki pek vakit ayıramadık. Artık bir kahvaltı ile idare edersiniz diye umuyorum..
Bu arada Cuma akşamı Suşi'nin dibine vurduk. Pişman değilim, yine olsun yine yaparım. Lütfen "ööğğgghh iiğğrenç" demeyin. Biz seviyoruz işte.. Bu da bizim kusurumuz olsun :)

Pazar günü için güzel bir kahvaltı hazırladım. Domatesli, maydanozlu Omlet!!!

Malzemeler: (2 kişi için)

- 3 adet Rendelenmiş Domates
-  3 yumurta
- Kaşar peynir
- İnce kıyılmış maydanoz.
- Sosis (istediğiniz kadar)

Yapılışı:
- Rendelenmiş domatesleri bir sos tavasında pişirin. İçerisine tuz ve karabiber ekleyin.
-  Bu arada yumurtalarınızı güzelce çırpın. Yumurtaları ne çok az ne de çok fazla olacak şekilde çırpın.

- Omleti pişireceğiniz tavayı önceden ısıtın. İçerisine bir parça tereyağı ekleyin.
- Yumurtaları tavaya dökün. Omletinizin yumuşak ve hacimli görünmesini istiyorsanız, tabanı piştikçe kenarlardan ortaya doğru omleti sıyırın. Omlet, ortasına doğru katman katman olacaktır.
- Omletin ortasına kaşar peyniri ekleyin. Ateşin çok yüksek olmamasına dikkat edin. Çünkü omleti rulo olarak servis edeceğiz, eğer tabanı pişmiş olursa, muhtemelen kıtırık bir şekilde pişmiş olacaktır. O zaman da düzgün bir rulo yapamazsınız.
- Omleti kenarından başlayarak kıvırın ve servis tabağına rulo şeklinde yerleştirin.
- Tabağa yerleştirdiğiniz omletin ortasını karnı yarık gibi ayırın. Kesinlikle boydan boya bölmeyin. Yarık açılan bölüme, pişirdiğiniz domatesi bir kaşık yardımı ile dökün.
- Üzerine ince kıyılmış maydanoz serpin.
- Arzu ederseniz, yanında tavada pişirilmiş sosis ile servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun...

Peynirli,Ispanaklı Tavuk ve Domatesli Arpa Şehriye

Sevgili okurlar sorarım size insanlık parayla mı?
Akşam akşam sinirlendim, size de anlatayım..
Apartmanın kapısından içeri girdim ki asansörün orada benden 10 sn önce girmiş birisi vardı. Güya komşu, benim geldiğimi göre göre asansöre bindi ve düğmesine basıp yukarı çıktı. İnsan bi bekler..

Sadece o değil, minibüse, otobüse binersin, elin kolun dolumu diye bakmazlar ayakta olan bayanmış, yaşlıymış  hatta hamileymiş görmezler, yer vermezler. Genci yaşlısı, kadını erkeği çok büyük bir çoğunluk gerçekten böyle.  İnsan bunu üzülerek izliyor. Bu gençlere hiç mi bir şey öğretilmiyor? Onu bırakın insani, vicdani duygulardan da mı yoksunuz :(
İçinizi karartmak istemem ama etrafımız insanlığını kaybetmişlerle dolu :( Belki bu satırlar biraz kulağımıza küpe olur.
Neyse, biz tarifimize dönelim, canınızı sıktım, şimdi de ağzınızı tatlandırarak telafi edeyim :)

Çok aşırı pratik bir yemek gibi görünmemekle birlikte bütün malzemeleri önceden hazırlarsanız, şipşak pişirebileceğiniz değişik ve lezzetli bir yemek..

malzemeler:
- 4 adet tavuk göğsü
- 1 demet ıspanak
- 1 bardak rendelenmiş kaşar peyniri (tarifin orjinalinde brie peyniri var. ben onu kullandım ama siz onun yerine rendelenmiş kaşar peyniri kullanabilirsiniz.)
- 1/2 bardak küp küp doğranmış domates
- 1/4 bardak ince doğranmış maydanoz
- 1 kaşık limon suyu
- 1 bardak arpa şehriye
- Dilimlenmiş Jambon
- Tuz, Karabiber
- Hardal
- Zeytinyağı

Yapılışı:
- Doğranmış ıspanakları bir tavada iyice soteleyin. Daha sonra bir kenara alın.
- Arpa şehriyeleri haşlayın, bir tavaya alın ve içerisine doğranmış domatesleri ekleyin. Maydanozu ilave edin ve limonu ekleyin. Piştikten sonra tekrar ısıtmak üzere kenara alın.

- Tavukları enine ikiye bölün böylece iki ayrı dilim elde edeceksiniz. Tavukları bir folyo kağıdı ve yağlı kağıttan oluşmuş bir şeridin üzerine oturtun ve Tavuk şeritlerine hardal sürün, üzerine sotelediğiniz ıspanakları, dilimlediğiniz Jambonları ve rendelediğiniz kaşarları üzerine ilave edin.
Rulo halinde sarın, önceden ısıttığınız oluklu bir tavada her bir tarafını pişirin.






Daha sonra ruloları açın ve arpa şehriye ile birlikte ikram edin...
Afiyet olsun :)

Bal-Peynir Soslu Havuçlu Küçük Kekler..

Herhalde benim çocuğum olsa ve doğum günü partisi verecek olsak, sanırım yapacağım ilk ikramlardan birisi bu küçük kekler olur. Tamamen aklınızı başınızdan alan ılık bir lezzet..
Üstelik yaramazlık yapmak isteyen büyüklere de tavsiye edilir :) Kalbi kırık bayanlara da :)
Kesinlikle neşenizi yerine getirecek, içinizi  kıpır kıpır yapacak süpriz bir lezzet..
Açık söyliyim ben kesinlikle beklemiyordum ama ilk lokmayı ısırdığımda ben bile inanamadım ...

İşte size tarifi:

Malzemeler: (21 adet kek için)
- 1 bardak şeker
- 2 büyük boy yumurta (oda sıcaklığında)
- 1/2 bardak sıvı yağ
- 1/4 bardak ayran
- 1 paket vanilya
- 1,5 bardak un
- 1 çay kaşığı tarçın
- 1 çaykaşığı kabartma tozu
- 1/2 çay bardağı karbonat
- 1/2 kaşık tuz
- 1,5 bardak rendelenmiş havuç
- 1/2 bardak kuru üzüm

Ballı,Peynirli Krema:
- 1 paket krem peynir (240 gr)
-  1/2 bardak oda sıcaklığında tereyağı
- 2 kaşık çiçek balı (çam balı acılık verebiliyor)
- 1 paket vanilya
- 2 bardak budra şekeri

Yapılışı:
Yanda gördüğünüz silikon kaplardan yoksa kağıt olan küçük kek kalıplarını da kullanabilirsiniz, ama onları tek tek gözü olan bir muffın teosisine koysanız daha iyi olur.
- Öncelikle fırını 180 dereceye ısıtın.
- Şeker, yumurta, yağ, vanilya ve ayranı mikser ile pürüzsüz bir karışım olana kadar çırpın.
- Geniş bir kapta un, tarçın, kabartma tozu, karbonat ve tuzu karıştırın. Karışımın 1/3'ünü, mikser ile çırptığınız karışımın içerisine dökün.

- Üzerine rendeleğiniz havuçları ve kuru üzümleri ekleyin. un karışımının geriye kalanını ilave edin. karıştırın.
- Oluşan hamur karışımlarını kek kaplarınıza dökün.. 180 derece fırında, keklerin içerisine batırdığınız kürdan kuru çıkncaya kadar pişirin.

-kekler, fırından çıkınca bir süre soğuması için bekletin. Soğuduktan sonra üzerine kremasını sürün ve üzerini pasta süsleri ile süsleyerek ikram edin.





Ballı, Peynirli Kremanın yapılışı:
- Bir mikser yardımı ile ya da mutfak robotuyla bütün malzemeyi pürüzsüz bir krema kıvamına gelinceye kadar karıştırın. İşte bu kadar :)))

Afiyet olsun!!

Ispanaklı, Tavuklu Krep

Sevgili okurlar, size üzülerek bildirmek isterim ki, yarından itibaren okulumun 2. yarıyılı başlıyor. Bu da ne yazık ki, sayfamda ve blogumda göreceğiniz yemeklerin eskisi kadar sık olmayacağı anlamına geliyor ama elimden geldiğince sayfayı güncel tutmaya çalışacağım..

Bugün İstanbul'da soğuk olsa da güzel ve güneşli bir hava vardı. Böyle havalarda en çok sevdiğim şeyse eşimle beraber Kadıköy'e doğru yürümek, balık pazarında dolaşmak, turşu suyu içmek, güzelinden bulursak midye dolma yemek ve alışveriş yapmak. İşin ilginç yanı, bugün Ispanaklı ve Tavuklu krep yapacağımı herkes duymuş sanki, çünkü hiç bir manavda ıspanak kalmamıştı. Neyse, zar zor bir yerde bulduk ve kendimizi biraz şımartacak yemek alışverişi yaptıktan sonra eve geldik. Bu arada Kadıköy'deki Cafer Erol'u bilen var mıdır bilmem ama ben her hafta sonu oradayım, ayıp söylemesi bugün de beni Kaymaklı Lokum'la kandırdılar. O nasıl bir Lezzet!!
İş yerindeki arkadaşlarıma "benimle iyi geçinmeleri için rüşvet olsun" diye yarım kilo aldım ama onlara vermekten vazgeçip hepsini ben de yiyebilriim :)) ;) ( Çok Ayıpp!! :P) Yolunuz düşerse mutlaka tavsiye ederim...

Bu akşam size Ispanaklı Krep'i 2 farklı şekilde ikram edebileceğiniz bir tarif vereceğim. Sıcak ve soğuk olarak..

Önce sıcaktan başlayalım :)

Malzemeler:
- 1 bardak un
- 1 demet ıspanak
- 1/2 bardak süt
- 1 yumurta
- 2 adet tavuk göğsü
- 1 adet közlenmiş konserve kırmızı biber
- 2 kaşık konserve mısır
-  Tuz, Karabiber
- Zeytinyağı

Yapılışı:
- Öncelikle ıspanakları bir tencerede 1 kaşık yağ ile soteleyin. Ispanaklar iyice sotelenince (yumuşak ve suyunu çekmiş olacaktır. Çok sulu kalmamasına dikkat edin) bir mutfak robotunun içine alın.
- Mutfak robotunun içerisine un, süt, yumurta, tuz ve karabiber ilave edin ve bütün malzemeler karışıncaya kadar güzelce karıştırın. İşte size Ispanaklı Krep hamuru...
- Krep tavasına istediğiniz büyüklükte bir krep yapmak için bir miktar hamurdan dökün. Eğer lezzetli olmasını istiyorsanız tavanızı tereyağı ile yağlayabilirsiniz, ancak sağlığınıza düşkünseniz ve zaten teflon bir tava kullanıyorsanız bence çok az miktar zeytinyağı yeterli olackatır.

-  Yeşil biraz tuhaf görünüyor farkındayım ama lezzeti çok güzel :)
- Krepleri tek tek pişirin.  Tavanızın çok sıcak olmamasına ve krepleri yakmamaya dikkat edin.

- Krepler pişerken, ayrı bir tavada şerit halinde doğradığınız tavukları soteleyin. Daha sonra üzerine yine şeritler halinde doğradığınız közlenmiş biberi ilave edin.
- Hepsi sotelenince mısırları ekleyin.
- Tuz ve Karabiber ilave edin.
- Kreplerin hepsi piştiğinde tavuklu karışımı kreplerin içine koyun ve krepleri rulo halinde sarın.
- Yanına domatesli ya da labne peynirli bir sos ile ikram edebilirsiniz..

:) Afiyet olsun!!!

2. tarif ise daha aşağıda, Kaçırmayın!!!

Gelelim soğuk olarak servis yapacağımız krep'e...

Kreplerinizi yine aynı şekilde pişiriyorsunuz sadece içine koyacağımız malzeme biraz daha farklı. Bu tarifi daha ziyade ev partileri içinhazırlayabilir ve misafilerinize küçük atıştırmalıklar olarak ikram edebilirsiniz. Krepleri 1 gün önceden hazırlama şansınız da cabası :)

Malzemeler:
- 1/2 paket labne peyniri
- 1 kaşık ince doğranmış dereotu
- 1/2 bardak ev yapımı domates salçası
- ceviz
- Baharat (kekik, nane, kırmızı pul biber)
- 1 kaşık zeytinyağı
-Tuz, Karabiber

Yapılışı:
- Labne Peyniri dere otu ile birlikte karıştırın. tuz ve karabiber ilave edin. Hazır olunca bir kenara alın.
- Salçanın içerisine dövülmüş ceviz, kekik, nane, pul biber i ekleyin. Tuz ve Karabiber ilave edip, 1 kaşık zeytinyağı ekleyin güzelce karıştırın.
- Kreplerin içine bir yarısı labne peynirli, diğer yarısı salçalı olan karışımlardan sürün, krepleri rulo halinde sarın ve iki parmak kalınlığında dilimler halinde kesin.
- Servis tabaklarında istediğiniz gibi süsleyerek ikram edebilirsiniz.

Afiyet olsun!!! :)

CLUB SANDWICH (Klüp Tost)

Yaşasın bugün Cuma!!!

O kadar neşe ile doluyum ki..
Hafta sonu bahardan gelen güzel bir gün yaşayacak olsak, herkes pikniğe gidecek olsa ancak bu kadar neşeli olabilirim. :)
Halbuki kışın ortasındayız, İstanbul karlı bir sabaha uyandı ve ülkemin bir çok yeri beyaz bir battaniyenin altında derin bir uykuya yatmış durumda..
Ama içimizi karartmıyoruz ve bu cuma akşamını güzel bir film eşliğinde benim birazdan size tarifini vereceğim Club Sandwich'i yiyerek geçiriyoruz. :)

Bu sandwichi aslında her zaman her koşulda yapabilirsiniz. Eşinizin arkadaşları maç seyretmeye geldiğinde, çoluk çocuk pikniğe ya da deniz'e gittiğinizde, akşam güneşini balkonda batırırken.. Hepsi birbirinden keyifli anlarda ağzınızın tadı bu sandwich olsun..

Size kısaca Club Sandwich'ten bahsetmek istiyorum. Aslında bu sandwich  19. y.y'da bir kumarhane klubünün aşçısı tarafından müşterilerinin çok vakit kaybetmeden yemek yemelerini sağlamak için uydurulmuş. 3 dilim ekmekten ve aralarına yerleştirilmiş malzemeden oluşuyor.. Şimdi size asıl tarifi veriyorum..

Club Sandwich
Malzemeler:
- Hindi/Tavuk göğüs (haşlanmış)
- 1 adet domates (daire şeklinde dilimlenmiş)
- 2-3 yaprak kıvırcık ya da göbek marul
- 2 adet kornişon turşu ( dilimlenmiş)
- 4 ince dilim kaşar peyniri
- 1 adet yumurta
- 4 dilim dana jambon
- Hardal, Mayonez
- Tuz , Karabiber
- 3 dilim kızarmış tost ekmeği...
-

Yapılışı:
- Hardal ve mayonezi bir kasede karıştırın.
- Ekmekler kızardıktan sonra mayonez ve hardal karışımını ekmeklerin üzerine sürün. Ortada kalacak olan ekmeğin her iki yüzüne de sürün.
- Önceden haşladığınız tavuk ya da hindiyi füme şeklinde dilimleyin.
- Yumurtayı omlet olarak pişirin.
- Bütün malzemeleriniz hazır olduğunda tercih ettiğiniz sıraya göre malzemeleri kat kat yerleştirin.
- Tostunuzu yaptıktan sonra kokteyl çubukları batırın ve tercihinize göre  2'ye ya da 4'e bölün.. İsterseniz, hiç kesmeden hepsini tek seferde de yiyebilirsiniz :)

Club Sandwich sıcak ve soğuk olarak ikram edilebilir. Yanında soğuk bir bira şiddetle tavsiye edilir :)

Afiyet olsun !!!!

Aylin

Karamelize Soğanlı Yumurtalı Tost

Bayanlar, Baylar...

Biliyorum hepimiz bir koşturmacanın içerisindeyiz. Sabahın kör vaktinde kalkıp işe gidiyoruz, akşamın karanlığında evimize dönüyoruz. Eşimizin, sevgilimizin, çocuğumuzun ya da anne babamızın suratını göremeden televizyona kitlenip yine yatağın yolunu tutuyoruz. Peki geriye ne kalıyor? Bu kadar çalışma, çabalama ne için? Hiç mi ailemizle sevdiklerimizle kaliteli zaman geçiremeyeceğiz, güzel sohbetler edemeyeceğiz?

Benim küçüklüğümden hatırladığım en güzel anılar, en güzel sohbetler hep pazar sabahlarına ait.
Bitmek bilmeyen bir kahvaltı, kikirdeyip birbirleriyle oynaşan çocuklar , gazete okumaya çalışıp sonunda vazgeçen bir baba ve o muhteşem kahvaltının baş mimarı bir anne :) Tabi kardeşimle yaşımız ilerledikçe kahvaltılarımız " Hadi bir bardak çay daha" eşliğinde uzayıp giden sohbetlerimizle daha da bir güzelleşti. Kahvaltının mimarları birken üç oldu, babanın keyfine diyecek olmadı ve yıllar geçti...
Şimdi geriye anılar kaldı ama hala o anıları lezzetlendirmek sizin elinizde..
Tek başınıza bile olsanız kendinizle yapacağınız kahvaltıya lezzet katın..
Şimdi size vereceğim tarif, beni az önce kendimden aldı çünkü lezzeti muhteşem. Bu kadar farklı tatların, bir araya gelerek muhteşem bir lezzet şöleni yaratacağına inananamazsınız ama denemeden bilemezsiniz :)

Mutlaka deneyin :)

Malzemeler: (1 kişilik)
- 1 adet orta boy soğan
- 1 yumurta
- 2 dilim Dana Jambon
- 2 kaşık hardal
- 1 kaşık mayonez
- 5 kaşık bal
- 2 adet tost ekmeği
- Tereyağı
- Tuz, Karabiber
- İnce dilimlenmiş kaşar peynir (3 dilim)

Yapılışı:
- Soğanı çok ince olmayan jülyen şeklinde doğrayın
- Bir tavada 1 kaşık tereyağında orta ateşte soteleyin, kesinlikle yanmamasına dikkat edin. Daha çabuk yumuşaması için içerisine bir miktar sıcak su dökün. Daha sonra 3 kaşık bal ilave edin. Sotelemeye devam edin. 1 kaşık hardal ilave edin. Karıştırarak sotelemeye devam edin. Tuz ve karabiber ekleyin.
- Soğanları tavanın bir kenarına doğru itin ve boş kalan kısımlara jambonları yerleştirin ve pişirin. Yalnız jambonların çok kurumamasına ve nemini korumasına dikkat edin.
- Küçük bir tavada, tereyağını eritin ve yakmadan ısıtın. Üzerine kaşar peyniri ekleyin. Kaşar peynir eriyecek hatta bir miktar dibi kızaracaktır. Korkmayın. Tavanın ısısısnı biraz yükseltin ve içerisine sahanda pişirecekmiş gibi yumurtanızı kırın ve pişirin.
- Bu sırada ekmeklerinizi bir ekmek kızartma makinesinde kızartın.
- Ayrı bir kasede 2 kaşık hardal, 2 kaşık bal ve 1 kaşık mayonezsi karıştırın. Karışımı kızaran ekmeklere sürün.
- Ekmeklerden bir tanesine karamelize olmuş soğanı diğerine de jambonları yerleştirin. Jambonların üzerine pişen yumurtanızı koyun ve ekmekleri üstüste kapatın.

- Üzerine bal gezdirerek ikram edin..

İşte size muhteşem lezzetli, besleyici ve sağlıklı bir kahvaltı :)

Afiyet olsun!!!

Limonlu Cheescake

Aşçı olup da Cheescake'i ömrü hayatında ilk defa yapmak olur mu?
Ama ne yapayım ben pastacı değilim ki, aşçıyım :)

Neyse efendim, ben de hem kayınvalideciğimin doğum günü şerefine hem de siz sevgili okurlarımla paylaşmak üzere bir cheescake yapmaya karar verdim. Yayınlaması bu saate kaldı kusura bakmayın ama doğum günü partisi yeni bitti :))

Bu arada müsadenizle bir arkadaşıma buradan bir selam çakmak istiyorum. "Ufuk efendi!! Huuu... Yaptım, Yedim, Yazıyorum :) Oh canıma değsin" :))

Limonlu Cheescake:
Öncelikle bir kaç noktaya parmak basmak istiyorum. İlk defa cheescake yapmış birisi olarak, bazı noktalarda yaptığım yanlışları sizlere düzelterek vereceğim ki siz de pişirirken benim yaptığım hataları yapmayın ve daha güzel bir cheescake ikram edin sevdiklerinize :)

Malzemeler:

Taban için;

*1 paket burçak bisküvi

*1yarım paket yulaflı bisküvi

*100 gr eritilmiş tereyağı

Peynirli Krema için;

*800 gr labne peynir ( oda sıcaklığında)

*1,5 su bardağı toz şeker

*1 adet limonun suyu

*1 adet limonun rendelenmiş kabuğu

*3 adet orta boy yumurta ( oda sıcaklığında)

*1 paket vanilya

*2 çorba kaşığı un

*1 çorba kaşığı nişasta

*200 gr krema

Limon sos için;

*1,5 su bardağı hazır limonata ( yada evde kendi yaptıklarınızdan)

*2 çorba kaşığı nişasta

*1-2 çorba kaşığı şeker

Hazırlanışı:   - Önce 24 cm'lik kelepçeli kalıbınızın altını, yağlı kağıt ile kaplayın ve fırınınızı 180 dereceye ayarlayarak ısıtmaya başlayın.  

- Taban için bisküvileri ve eritilmiş tereyağını beraberce rondoda çekin. Hamur haline gelen bu karışımı, kelepçeli kalıbınızın altına bastırarak yayın ve buzdolabına, üst malzeme hazırlanıncaya kadar kaldırın.

- Krem peynir ile şekeri mikserle iyice çırpın. Bu karışıma sırası ile kremayı, limon kabuğu ve limon suyunu, vanilya, un ve nişastayı katarak tekrar çırpın.

- Son olarak karışıma yumurtaları tek tek katarak ve fazla çırpmadan karıştırın.  - Buzdolabından çıkaracağınız alt tabanın üzerine peynirli kremayı dökün. 

- Cheesecake in çatlamaması için cheesecake kalıbının alt tarafını su geçirmeyecek şekilde aleminyum folyo ile kapladıktan sonra içinde su olan ve fırın tepsisine yerleştirerek fırına verin. Üstüne sos yapmayacağınız cheesecake lerde mutlaka kalıbı suya yerleştirin ki çatlamasın. Yoksa görüntü kötü oluyor. Cheescake inizi yaklaşık olarak 60 dk. 180 derecede fırında pişirin. Ben 60 dk. dan daha az pişirdim bu nedenle istediğim kıvamda pişmedi ama yine de lezzet olarak muhteşemdi..

- Cheesecake'in fazla kızarmamasına dikkat edin. Orta kısmı hafif sallanıyor, kenarları sallanmıyor ise pişmiş demektir. Bu hali ile fırını kapatın ve fırın kapağını yarım açarak, bu şekilde iyice soğumasını bekleyin.

- Cheesecake fırında pişerken siz minik bir tencereye limonata, nişasta ve şekeri alıp, muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin ve altını kapattıktan sonra karıştırarak ılınmasını sağlayın.

- Ilınan cheescake i fırından çıkarın ve sosu üstüne döktükten sonra buzdolabına kaldırın ve en az 7 saat dolapta soğumasını sağlayın. Aslında 1 gece buzdolabında beklese çok daha güzel olur.

- Kalıptan çıkarmak için önce kenarlarını bir bıçak yardımı ile kalıptan ayırın ve daha sonra kelepçeli kalıptan çıkarın.Hindistan cevizi ile süslediğiniz ceheesecake'iniz servise hazırdır.

Afiyet olsun.

SEVGİLİLER GÜNÜ!!!

Evlilere, Evleneceklere, Evlenme Hayali Kuranlara...

1800’lü yıllarda basılmış bir yemek kitabının önsözünden alıntı olduğu söylenen “Koca Nasıl Pişirilir?” adlı yazıyı   bayanlarla paylaşmak istedim... 

Bütün okurlarımın Sevgililer Günü'nü kutlarım!!

Kocaların çoğu pişirilme sürecinde yanlış işlem gördüklerinden yumuşaklıklarını ve iyi niyetlerini kaybederek bozulurlar. Gerçek odur ki bazı kadınlar onları sıcak suda haşlayarak, bazıları ilgisizlikleri ile dondurarak, bazıları da basıp, ezip turşusunu kurarak ve yine kimileri de savurganca harcayarak bozulmalarına neden olurlar.

Özenilerek hazırlanan her kocanın iyi ve yumuşak olacağı söylenemez. Ancak iyi pişirilenin de, gerçekten tadına doyum olmaz.

Koca seçiminde ne lüferin alımındaki gümüş pırıltısı, ne barbunyanın altın yaldız görünümü geçerlidir. Bunun için çarşı pazar dolaşmaya da gerek yoktur. Genellikle en iyileri kapınızın önüne gelenlerdir.

Beğeninin kişisel olduğunu düşünerek koca seçimini yalnızca kendiniz yapınız; sabırla pişiremiyecekseniz almaktan vazgeçiniz.

Kocayı pişirmek için en iyisi porselen bir kap ise de, elinizde toprak çanaktan başkası yoksa, özenle kullanıldığında aynı işi görebilir.

Kocalar da karides ve istakoz gibi canlı canlı pişirilir. Bazen pişerken tencerenin dışına taşıp yanabilir ya da kenarları sertleşerek kabuk tutabilirler. Onları tencerelerinde tutmak için "görev duygusu" adlı zayıf iplikten çok, "huzur" adlı sağlam sicimle sıkı sıkıya bağlamalıdır.

Önce Sevgi, Sıcaklık ve Neşeden oluşan sürekli bir ateş yakılır. Koca, kişiliğine uygun bir ısıya ayarlanarak ateşe oturtulur. Köpürerek taşması halinde kaygılanmamalıdır. Pek çoğu iyice pişinceye kadar sık sık köpürebilir. Özellikle sirke ve karabiber yerine tatlıcıların "öpücük" adı altında sattıkları şekerden biraz konulabilir.

Tadına bakarken hoşgörü, iyimserlik ve neşe benzeri baharattan, birer tutam katmanız önerilir. Ancak bunlar diğer baharatlar gibi azar azar ve dikkatlice kullanılmalıdır. Yumuşaklığını kontrol ederken sertleşmesinden kaçınılmalıdır. Fazla yayılmasını ve kabın dibine oturarak işe yaramaz hale gelmesini önlemek için arada bir hafifçe karıştırılmalıdır.

Kıvama geldiğini anlamamak olanaksızdır. Böyle pişirildiği zaman, sizin için çok uygun ve sindirilmesi kolay olacaktır. Dikkatsizlik nedeniyle ev ateşini soğutmazsanız, bozulmadan istediğiniz süre dayanır. Bu yolda hazırlanmış koca, mutlu bir ömür boyunca tadını korur.

Herkese afiyette bir ömür dilerim...

Aylin The Cook

Apartman Çıkarması!!!

Efendim, aslında bu akşam niyetim eve gelip sakin sakin güzel bir yemek yapmak ardından da bloguma girip bu güzel yemeği sizlerle paylaşmaktı.
Gelin görün ki sevgili eşimin bana çok güzel bir süprizi oldu :)
Bu akşam bizim evde Apartman Toplantısı olacakmış!!!!!
12 daireli bir apartmanda daire başı en az 1 kişi toplantıya gelse 12 kişi yapar, kimi komşularımız eşi ile gelse, en az 16 kişi...
Bunu ilk duyduğumda aklıma gelen ilk şey, "haftanın en yoğun gününü geride bıraktıktan sonra eve gelip de bu kadar insanı ben nasıl ağırlayacağım!!!" oldu.
Çok acıdınız bana biliyorum ama şanslıyım ki durum o kadar vahim değildi. Aşağı yukarı 10 kişiydik.
Her ne kadar sevgili kocacığım "Ammaan ne olacak, bir çay demler, geçeriz" dese de, çocukluğunu, annelerin katıldığı "Altın Günlerinde" geçirmiş bir nesil olarak, asla ve asla evimize gelen misafirleri bir kuru çayla geri gönderemem, hele ki aşçılık okulundan mezun olduktan sonra kesinlikle gönderemem.. Ayıplarlar adamı :)))
Haliyle ben de kolları sıvadım veeee sevgili kayınvalideciğimi aradım :) Kendime en alasından bir sigara böreği sardırdım. :))
Kendim de yapa yapa bir kurabiye yaptım. E pratik olmak demek her zaman eli çabuk olmak demek değildir. Biraz da kafayı çalıştırmak lazım  :)
Ama kurabiyem çok güzel oldu inanın bana :))
Eğer başınız sıkışırsa benim gibi şipşak yapabileceğiniz bir tarif. Ayrıca çayın, kahvenin yanında, 2-3 gün sonra bile ikram edebileceğiniz güzel bir atıştırmalık...
Bu akşam ki misafir trafiğinden dolayı hafif bir tarif oldu ama arada bir bunlar da lazım :)
Şimdi sizi önce annemin yaptığı börek ile başbaşa bırakıyor sonra da kendi yaptığım kurabiyenin tarifini veriyorum..
(Börek tarifini de annemden öğrenir öğrenmez yazarım size)
Afiyetler olsun!!! :)

Sıcacık, Üzerinde Dumanı Tüterken Hayal Etsenize...

Cevizli Kolay Kurabiye
Malzemeler:
- 150 gr. Ceviz
- 125 gr. margarin
- 1/2 bardak un
- 1/2 bardak pudra şekeri
- 1 paket vanilya

Yapılışı:
- Cevizi, unu, vanilyayı bir mutfak robotunda unufak olana kadar çektirin. Kıvamlı bir karışım olacaktır.
- Margarini eritin ve daha sonra bir kapta pudra şekerini de ilave ederek mikser yardımı ile karıştırın.
- Ceviz, un, vanilya karışımını, pudra şekeri margarin karışımına ekleyin. Hamur kıvamına gelinceye kadar yoğurun.

Eğer siz de benim gibi cevizi çok seviyorsanız, özellikle Fisko Birlik'in ceviz ya da fındık ezmesine bayılıyorsanız, elinizi bol tutup cevizini fazla koyabilirsiniz. Bu durumda hamurunuz, tam bir hamur gibi değil de biraz pütürlü bir kıvamda kalabilir ve elinize aldığınızda istediğiniz gibi bir hamur yuvarlama şekli veremeyebilirsiniz. O zaman da bir fırın tepsisine yağlı kağıdı serin üzerine elinize aldığınız bir parça hamuru kayun ve elinizle bastırın. Belki biraz şekilsiz olacak ama şekilsizlikte bir şekildir. :) Ben öyle yaptım. Hem de çok pratik oldu. Televizyondaki en değme aşçılar pratik olsun diye abuk sabuk şeyler yapıyor, ayıla bayıla seyrediyoruz. Biz yapınca niye olmasın? Ayrıca burası benim mutfağım, var mı itirazı olan :) :))) :P
Hem misafirler de afiyetle yedi :)

Neyse, uzun ladın kısası, hamurun tamamını yağlı kağıdın üzerinde daireler şeklinde dizdikten sonra önceden ısıtılmış fırında 175 derecede 15-18 dk. kadar pişirin. Fırından çıktıktan sonra soğutun ve afiyetle yiyin..

Kıtır kıtır, ağzınızda dağılan güzel bir lezzet!!!

Afiyet olsun!!!

KEDİ DİLLİ TİRAMİSU

Evet çook beklenen tiramisu tarifini yazıyorum artık :)

Resimlerden de anlayacağınız üzere gerçekten kendimle gurur duyuyorum :) Ayrıca resimler de çok güzel oldu, çünkü sevgili kocacığım bana gitti düzgün fotoğraf çekebilmem için fon aldı, fotoğraf ışığı yaptı ve ışığın önüne koymak için filtre yaptı. Aslında hepsini yaptı yaptı diyorum, bunlar normalde bir sürü para verip alabileceğimiz malzemeler ama hiç birisi onun emek verip yaptığından kıymetli olamaz herhalde.. Kendisine binlerce teşekkür..
Ama tiramisu'dan da koca bir dilim vererek ayrıca kendisine teşekkür etmiş oldum sanırım :)

Evet, gelelim şimdi tarife :)

Malzemeler:
- 20-25 adet kedi dili
- 2 çorba kaşığı nescafe
- 2 su bardağı ılık su
- 3 kaşık kanyak (eğer koymak istemiyorsanız, tercih sizin :) ama ben biraz buruk seviyorum)
- 2 su bardağı süt
- 2 çorba kaşığı un
- 1 paket vanilya
- 1 adet yumurta sarısı
- 4 çorba kaşığı şeker
- 200 gr. labne peyniri
- kakao
- 1 adet baton kek kalıbı

Yapılışı:
- Öncelikle kek kalıbını streç film ile kaplayın. Bunu yapmamızdaki amaç sonrasında kek kalıbı ters çevirdiğimizde tiramisunun üzeri istediğimiz şekilde kalacak ve formu bozulmayacak...

- Derin bir tencerede süt,un, yumurta sarısı ve şekeri muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin.
- Muhallebi kıvamına gelince altını kapatın ve 2-3 dk. daha karıştırın.

- Daha sonra bir mikser yardımı ile ya da mutfak robotunda labne peyniri ve vanilya ile birlikte muhallebiyi 5 dk. kadar karıştırın.
- Karıştırdıktan sonra muhallebinin kıvamını koruduğunu göreceksiniz. Ilınması için kenara alın.

- Ayrı bir kapta sun, nescafe ve kanyağı karıştırın. Biraz sonra kedi dillerini bunun içerisine batıracağız. Ancak size bir kaç tavsiyem olacak.
* öncelikle suyun çok sıcak olmamasına dikkat edin. eğer sıcaksa nescafeyi ve kanyağı ekledikten sonra ılınması için biraz bekletin.
* kedidillerinin altını ve üstünü nescafeli karışımın içine batırın ve çıkarın. Kesinlikle sıvıyı içine çekmesi için bekletmeyin. yoksa tiramisuyu servis ederken her yerinden nescafe çıktığını görürsünüz. Kedidillerinin ıslanması yeterli..

- Kek kalıbının içerisine ilk önce ince bir kat muhallebiden dökün. Üzerine 2 kat nescafeli sıvıya batırdığınız kedi dillerini dizin. Üzerine yine muhallebi dökün ve 2 kat kedi dili daha dizin.

*** Benim kedi dillerim tek kat'tı. Bazı kedi dilleri iki katı yapışık olarak satılıyor. Siz elinizdeki kedi diline göre kaç sıra kedi dili yerleştireceğinize karar verebilirsiniz.

- Son kat kedi dilini de dizdikten sonra üzerine kalan muhallebiyi dökün ve üzerini bir streç film ile kapattıktan sonra 1 gece buzdolabında beklemeye bırakın.
Sakın acele edip de erkenden yemeye kalkmayın.
- 1 gece dolapta bekledikten sonra daha lezzetli oluyor. İnanın bana :)))

Servis yaparken üzerini süslemek için öncelikle bir süzgeç yardımıyla elediğiniz kakaoyu serpebilirsiniz ve arzu derseniz beyaz ve bitter çikolatayı rendeleyebilirsiniz..





Açıkçası ben yaparken de yerken de çok keyif aldım..
Yanında sıcacık bir kahve ile çok güzel gidiyor...

Herkese afiyet olsun :))

Biftekli, Sebzeli NOODLE :)

Biliyorum, herkes benden bir "Tiramisu" tarifi bekliyor ancak biraz daha sabretmenizi rica ediyorum çünkü kendileri şu anda buzdolabında dinlenmekle meşgul...
Hem zaten tatlı dediğimiz yemeğin üzerine yenmez mi?
O yüzden önce Biftekli,Sebzeli Noodle tarifimizi vereceğim... :) Sonra isterseniz, güzel bir kavenin yanında tiramisunuzu yiyebilirsiniz :)

Bu arada farkettiyseniz, blogumda bir takım değişiklikler yaptım. Aslında biraz daha değştirmeliyim. Çünkü artık bu işi bir hobi olmaktan çıkarmak istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Henüz!!
Hayatta herkes bir şekilde yaptığı, başardığı, ortaya koyduğu işlerden keyif alıyor ama sadece bazıları bu işlerle iz bırakabiliyor. Peki, iz bırakmanın anahtarı nedir?
Yaptığın işe saygı duymak mı?
Çok çalışmak mı?
Önceliklerini değiştirmek mi?
Yapılan işten keyif almak mı?
Yoksa bir amaç uğruna mücadele ettiğini bilmek mi?

Bana sorarsanız hepsi aynı kapıya çıkıyor. Etrafımda, yaptıkları iş ile başarılı olmuş bir çok insan var ve hepsinde gördüğüm ortak özellik " ADANMIŞLIK!". Bir işe kendinizi adamanız için tabi ki onu bir mecburiyet olarak görmeden severek yapmanız gerekir, O işin sonuçları ile ilgili geleceğinizi etkileyecek beklentileriniz olması gerekir. Yaptığınız işe saygı duymanız ve en önemlisi emek harcamanız gerekir.

Eğer gözünüzün önünde sabahlara kadar, yaz kış demeden daha iyisini nasıl yapabilirim diye çalışan ve ortaya koyduğu çabaya saygı duymaktan başka elinizden hiç bir şey gelmeyen birisi varsa sanırım insan daha farklı düşünemiyor..
Benim de aslında yemek yaparken hissettiklerim buna benziyor, tek farkı ben bu yolda kendimi biraz daha eğitmeliyim. Çünkü sadece yapmış olmak için değil, ortaya koyduğum emeği layığı ile gösterebilmem için bunu yapmalıyım..

Eğer farklı düşünceler içerisindeyseniz ya da bana "öyle değil de, böyle yap" demek isterseniz lütfen yazın..
Facebook sayfasından ya da blogtan bana kolaylıkla ulaşabilirsiniz.
İstediğim bu yola baş koymak :)
Desteğinizi esirgemeyin...

Evet bu kadar laflamak yeter, acıkan varsa gerçekten çok lezzetli ve pratik bir noodle tarifi vereceğim.
Kocacığım bayıldı neredeyse tabağı yalayacaktı :) Güya bana artık yemek yapma diyor.. Ben de ona diyorum "Beyim, beyim !Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!!!" :)

Afiyetle!!!

Biftekli, Sebzeli Noodle: (4 kişilik)

Aslında dünya mutfağının ülkemize girmesi ile farklı kültürlerin yemeğine de aşina olmaya başladık. Ancak bilmeyenler olabilir. Ben size söyliyim; Noodle (nudıl) bir tür Çin eriştesi diye geçer ama çubuk makarna görünümündedir. Biraz daha toktur. Piştiği zaman az pişmiş gibi hissedersin ama kıtır kıtır değil tam tersine hafif diri diri gelir ağzınıza ki bu da hoş bir doku yaratır yemeği yerken..

Şimdi tarife geçelim..

Malzemeler:
- 1 paket noodle
- 2 adet yeşil dolmalık biber
- 2 adet sarı dolmalık biber
- 2 adet kırmızı dolmalık biber
- 2 adet kırmızı soğan
- 1 adet sarmısak
-  Soya sosu
- 4 dilim 2 cm kalınlığında kesilmiş bonfile
- Zeytinyağı
- Tuz, karabiber
- 

Yapılışı:
- Öncelikle yeşil, kırmızı, sarı biberi, havucu ve kırmızı soğanı jülyen şeklinde doğrayın.
-  Sarmısağı ezin ve geniş bir wok tavasında kızdırılmış zeytinyağının içerisine atın. Sarmısak'ın lezzetli kokusunu aldığınız zaman sebzeleri de tavanın içerisine atın.
- Sebzeler hafif sotelendiğinde içerisine soğanları da ilave edin.
- Üzerine soya sosu dökün. Ne kadar olmasını istediğinize damak zevkinize göre karar verebilirsiniz.
- Bu esnada 1 litre su kaynatın ve içerisine noodle'ları atın.

- Eğer noodle paketinin üzerinde bir pişirme önerisi varsa buna uyun. Eğer yoksa noodle'larınızı 10 dk. boyunca sıcak suda pişirin.
- Noodle'lar pişince süzün ve kenara alın.

- Noodle'lar pişerken sebzeler de sotelenmeye devam edecek. Sebzelere karabiber ekleyin ancak tuzunu en son atın. Zira soya sosunun tuzlu olması yemeğinize zaten tuzlu bir tat verecektir.
- Sebzeler piştikten sonra süzdüğünüz noodle'ları wok tavasının içerisine atın ve kısık ateşte hafif karıştırarak 5-6 dk daha pişirin.
-Bu esnada bir ocak ızgarasını yavaş yavaş ısıtmaya başlayın. Yüksek ateşe ulaştığında etleri üzerinde pişireceğiz.
(Bunu yapmamızdaki amaç etlerimizi yüksek ısılı bir ocakta pişirmek istememiz çünkü ben açıkçası bu sefer kesinlikle sevgili kocacığımı dinlemeyeceğim ve orta pişmiş bir et yiyeceğim. Sizi bilmem ama ben biraz öyle seviyorum :) )

- Ama öncesinde etleri biraz yağlayın ve üzerine karabiber serpin.. Yalnız ızgarayı kesinlikle ama kesinlikle yağlamayın yoksa etleriniz pişerken dumandan hiç bir yeri göremezsiniz.
Eğer ızgarayı yağlamazsanız, hem duman olmaz hem de mutfak çok fazla kokmaz !!

(Babacım, etler yanmış değil üzerindekiler değirmende çekilmiş karabiber :)) -Annemin ve babamın en şiddetle karşı çıktığı şey yanmış et, balık ve tavuktur da  :)-

Etlerin her bir yüzeyi için 6-7 dk. yüksek ateşte pişirmek yeterli olacaktır.

Daha sonra etlerinizi ince ince dilimleyerek noodle'ın yanında ya da üzerinde servise sunabilirsiniz.

Afiyetler olsunnnn!!!
:)))