20.07.2011

Moules Á La Marinière-II

Hayatımızda bizi güldüren, her şeye rağmen hayat güzel dedirten çok basit ve küçük anlar vardır. Siz onları farketmezsiniz ama onlar yine oradadır. Size kendinizi iyi hissettirir :)
Bir filmin "mutlu son"la bitmesi mesela..
Ya da bir bebeğin tanımadığı halde size gülümsemesi,
Ne bileyim, bir otobüste birisine yer verdiğinizde onun size verdiği mahçup selam örneğin..
Çiçekçiden çiçek alırken size bir demet sümbül için "Bu da benden olsun güzel ablam" demesi...
Aslında görmeyi bildikten sonra hayatın insana verdiği ne kadar güzel şeyler var.. Yeter ki sıkıntılarımızın içinden o küçük anları çıkartmayı ve görmeyi bilelim..

Bu akşam bir arkadaşımla Kadıköy'ün keyifli bir sokağında laflarken, geçmiş gelecek hesabı yaparken günlük dertlerin içimizi nasıl kemirip bizi unufak yaptığını farkettim..
"Ammmaaannn neyse canım!!!" diyip kadehlerinizi birbirine tokuşturacak bir arkadaşınız varsa neden kafanıza takasınız ki şu zavallı dertleri..
Hayat beni kolay yakalayamaz eğer ben istemezsem!!!

O zaman bu akşam, içinizde bir parça ışık bile kalmış olsa onu yakalayın ve tadını çıkarın.. Hayata geldiniz, boşa geçirmeyin... 

Şimdiden afiyet olsun... :)

Moules Á La Marinière-II


Malzemeler:

* 3 bardak ince doğranmış taze soğan
* 8  kaşık tereyağı
* 2 bardak beyaz şarap
* 1,5 bardak küp küp doğranmış beyaz kuru ekmek
* 1/2 bardak ince doğranmış maydanoz
* tuz, karabiber,
* 1-2 adet defne yaprağı
* 1 kilo iyi yıkanmış ve temizlenmiş kum midyesi


Yapılışı:

Bu akşam aslında aklımda kum midyesi yapmak yoktu. Canım, günlerdir şu "deniz tarağı" tarifini yapmak istiyor. Ama ne yazık ki benim balıkçı bu aralar bir türlü deniz tarağı getirmiyor. Ben de mecburen Kadıköy'e kadar inince elim boş dönmiyim diye yine kum midyesi kaptım geldim. İşte size yine bir kum midyesi tarifi.. Ama bu seferki tabi ki bir öncekinden farklı.. "Farklı" dediysem de "dünyalar kadar" farklı değil tabi :P


* Midyeleri her zamanki gibi güzelce yıkayın.
* Taze soğanları ince ince doğrayın ve genişçe bir tencerenin içerisinde tereyağı ile birlikte soteleyin.
* Soğanlarınız yumuşayınca üzerine şarabı ekleyin. İsterseniz üzerine biraz sıcak su da ilave edebilrsiniz.
*  Ateşi biraz yükseltin ve şarabın alkol tadının uçmasını sağlayın.
* Daha sonra maydanoz, defne yaprağı, tuz, karabiber ve doğranmış ekmekleri ilave edin.
* Ara ara karıştırarak 10 dk. orta ateşte pişirin. Dibini  tutmamasına dikkat edin. 
* En son olarak midyelerinizi ekleyin. Tencerenin kapağını kapatın ve midyelerin kabukları açlıp da etli kısımları pişince , ateşi kapatın ve 5 dk. dinlenmeye bırakın.
* Derin bir tabakta üzerine kıyılmış maydanoz serperek servise sunun..


Bon Apetite!!!

18.07.2011

SOUFFLÉ AU CHOCOLAT (ÇİKOLATALI SUFLE)

Mmmmm!!!!!

Tahmin ettiğiniz gibi şu anda ağzıma götürmekte olduğum kaşıkta koca bir lokma çikolatalı sufle vaaaarrr!!!!! :)))

Bu akşam eve gelirken gerçekten kafamda güzel bir sufle yapma hayali vardı. Hatta bütün malzemeleri de yüklenip gelmiştim eve. Ne var ki, sıcak hava yüzünden üzerime yapışan giysilerden kurtulup soğuk bir duş aldıktan sonra üzerime çöken mahmurluğu engelleyemedim ve kendimi televizyonun karşısında hızlı bir çin yemeği yerken buldum. Hani şu 3 dk.da sıcak su ile hazırlananlardan..
Birden televizyonda şu meşhur "masterchef" programı karşıma çıktı. Ama çakma Türk versiyonu olan değil. Baya hardcore olan orjinal versiyonu.. Yarışmanın sonunda sona kalan 2 amatör aşçı için bir eleme turu düzenlendi Eleme turunda karşıma ne çıksa beğenirsiniz.

Çikolatalı Sufleeee!!!!

Gordon Ramsay şöyle diyordu: "Çikolatalı Sufle bir çok aşçının kabusudur. Yapması en zor tatlılardan biridir."
Her birisine verilen 90 dakika içinde puf gibi bir sufle yapmaları ve sufle sönmeden 90 sn içerisinde servise sunmaları gerekiyordu.
İşte bu bir mücadele..
Ben de kalktım.. Mutfağa geçip, savaş silahlarımı kuşanıp kendimi çikolatalı suflenin insafına bıraktım.. Bakalım benim suflem nazıl olacak diye ??
:)))
Soonuç olarak; Julia Child'ın tarifi klasik suflelerden biraz farklıydı. Örneğin içerisinde kahve var.. Gerçi ben Türk Kahvesi koyarak sufle tarihinde yeni bir çığır açtım ama sanırım siz nescafe ile deneseniz kesinlikle daha iyi olacaktır..

Sadede gelecek olursak, alışık olmadığım ama lezzeti damakta acaba bir tane daha mı yesem havası estiren bir tarifti..
Değişik bir deneyim olarak mutfak günlüğüme eklemeyi bir borç biliyorum :)Ne yazık ki bu akşam için sadece Sufle'nin resmini koyacağım....


Yarın akşam da tarifi detayları ile yazacağım..


Herkese sevgi dolu geceler :))


Bon Apetite!!!

14.07.2011

PAS GEÇİYORUM!!!

Evet. Yanlış duymadınız!!
Bugünlük Fransız Yemeklerini pas geçiyorum. Size sıradan, pratik ve güzel bir tencere yemeği tarifi vereceğim.
Çünkü yarın temizlik günü ve sevgili temizlikçimiz Nargül Abla'ya öğle yemeği için bir şeyler pişirip bırakmalıyım.
Sağolsun her hafta, benim yemek yapmaktan arta kalan zamanımda, itinayla dağıttığım evi toplamaya çalışıyor.
:) Şimdi beni çok pasaklı sanacaksınız :P Değilim canım... Ama bütün hafta çalışıp, geç saatlerde eve gelince, insan hafta sonunu pek temizlik ve ütü ile vakit harcayarak geçirmek istemiyor.. Yemek yapmak dururken onlar da neymiş??!! :)

Eğer hepsini birden yapmaya vakit bulan çalışan bayanlar varsa önlerinde saygıyla eğilmeye hazırım.. :)

İşte bu akşamki yemeğimiz:
Malzemeler:
* 2 havuç
* 2 soğan
* 3-4 biber
* 2 patates
* 2 parça tavuk göğsü
* 2 domates

Yapılışı:
* Domateslerinizi rendeleyin.
* Soğanları yemeklik doğrayın.
* Havuç, patates, biber ve tavukları küp küp doğrayın..
* Sırayla soğan, havuç, patates , biberleri soteleyin. 
* Sonra rendelediğiniz domatesleri ekleyin. 
* 5-6 dk bu şekilde kapağı kapalı şekilde arada bir karıştırarak soteleyin.
* Ardından tavukları ekleyin.
* 1-2 dk. daha karıştırarak pişrin.
* Üzerine kaynamış su ilave edin.
* Tencerenin kapağını kapatarak kısık ateşte 20 dk. kadar pişirin..

Not: Benim biberler fena acıymış. Haliyle yemekte fena yakıyor :)) Artık Nargül Ablacım kusura bakma :((


13.07.2011

SALADE NIÇOISE (Nis Salatası)

Açıkçası cehalet zor iş..
Ben bu niçoise'ı (niçuaz diye okunurmuş kendileri) ançüez gibi bir şey sanıyordum.. Meğerse  kendisi , Fransa'nın güzide tatil beldelerinden Nice'e özgü bir salataymış ve inanılmaz lezzetliymiş. :)
Herhalde bu akşam bana iyi gelebilecek en iyi şey buydu.. Çünkü sevgili kocacığım mesai'de hala gelmedi ve ben tek başıma yemek yapıp yemek zorundaydım.. Allahtan muhteşem bir salatayı muhteşem bir film eşliğinde afiyetle yedim... Canınız sıkıldığında size de tavsiye ederim.. Salatanıza bir kadeh şarabın eşlik etmesine de izin verin mutlaka :)

Bu arada yemeği yaparken aklıma geldi.. Ben bir restorana yemek yemeğe gittiğimde pek salata yemeği tercih etmem. Şöyle kelli felli bir et yemeği isterim. Mümkünse en yumuşağından ve hatta mümkünse orta pişmişinden :) Nedense, son zamanlarda dışarıda yemek yemek zorunda kaldığım bir çok beyfendi benim aksime sürekli salata yiyor ve ben de hayretler içerisinde kalıyorum. Gerçekten salata yemek istediklerinden mi yoksa metroseksüellik almış başını da gitmiş ondan mı bilemiyorum. O kadar zahmet edip de bir restoranta gittikten sonra dünyanın parasını verip de salata yemek biraz komik oluyor :P Ne var ki, bir restorantta bana Niçoise Salata ikram etselerdi, o zaman bir kez daha düşünebilirdim.. Belkiiii.......... :)
Yine de bu akşam ki yemeğimden çok keyif aldığımı itiraf edeceğim..

İşte Niçoise Salade...
(Dip Not: Televizyonda "Melekler Şehri" var.. Anneciğim çok severdi bu filmi.. Senin için de seyrediyorum anneşko!!!)
NIÇOISE SALADE: (Nis Salatası)

 
Malzemeler: (2 kişilik)
* 1 bardak temizlenmiş, doğranmış taze fasulye
* 1 bardak küp küp doğranmış ve haşlanmış patates
* 1 büyük bot domates( küp küp doğranmış)
* 2 haşlanmış yumurta
* 1 kutu ton balığı
* 1 adet kırmızı soğan
* İstediğiniz kadar marul

Salata sosu için:
* 1 çay bardağı zeytinyağı
* 1/2 çay bardağı sirke
* 1/2 çay bardağı limon suyu
* 1 tatlı kaşığı Dijon Hardalı
* 3-4 dal Maydanoz
* 1 adet Defne Yaprağı
* 2-3 tane ince doğranmış ançüez
* 1-2 tane taze soğan
* Tuz, Karabiber

 Yapılışı: 
 * Sos için bütün malzemelerinizi blender'a koyun ve krema kıvamına gelinceye kadar blender'dan geçirin
* Taze fasulyeleri sıcak suda 10-12 dk. kadar haşlayın. Haşlamanın ardından da soğuk su dolu bir kabın içine atın. Böylece hem pişmeyi durdurmuş olursunuz hem de fasulyelerin yemyeşil ve hafif diri kalmasını sağlarsınız. Fasulyeler soğuyunca süzerek bir havlu kağıdın üzerine alın. Nemini alın..
* Ton balığını süzüp fazla yağını alın.
* Kırmızı soğanları ince ince doğrayın.
* Yumurtaları haşlayın ve sonra 4 parçaya bölün.
* Haşlanmış patatesleri tuz ve karabiber ile harmanlayın.
* Marulu biraz irice doğrayın ve derin bir kaseye alın. 1 kaşık salata sosundan ekleyin ve karıştırın.
Salata sosları için bir tavsiye vermem gerekirse; Öncelikle önünüze gelen salatanın üzerine bulamaç gibi bir kaşık löp diye kondurulmuş bir salata sosuna itibar etmeyin. Böyle bir salata sosu olmaz. Salata sosunun amacı, salatanın lezzettini ortaya çıkarmak ve damağınızda hoş bir tat bırakmaktır. Göze görünmesi hatta gözünüze sokulması gerekmez. Bu nedenle salata malzemelerini bir araya getirmeden önce azar azar malzemeleri (tabi ki gerekli olanları) salata sosu ile biraz harmanlamak gerekir.
Bu nedenle marulumuzu ayrı bir kasede salata sosu ile biraz harmanlıyoruz.
 * Taze fasulyeleri de biraz tuz, karabiber ve 1 kaşık salata sosu ile harmanlıyoruz.
* En son olarak bütün malzemeleri istediğiniz şekilde birleştirin..
İşte karşınızda süper bir salata :))
Yaz sıcağında akşam yemeği olarak hafif ve doyurucu :))

Bon Apetité!!!
Bu arada yumurtayı görüp de burnunuzu kıvırmayın. Eminim bir sürü yumurta sevmeyen vardır.
HEEEYYY Yumurta Sevmeyenler!!!! 
Kendinizi Aşın Birazzzzz!!!! 
:)))
Herkese sevimli geceler...
:))

12.07.2011

SUPRÊMES DE VOLAILLE À BRUN(PORTO ŞARAPLI SOS İLE) & TOMATES GRILLÉES AU FOUR & POMMES DE TERRE SAUTÉES

Yeniden yemek yapmaya başlamak ne güzel.. Bu azimle, sanırım başladığım işi bitirebileceğim.. :) Neyse bunun hesabını başka zaman yapacağım..
Şimdi sevgili çalışan bayanlar için, her şeye rağmen eve geldikten sonra kolayca hazırlayabilecekleri ve bütün günün yorgunluğuna rağmen yemekten sonra eşlerinin yüzünü yine güldürebilecekleri lezzetli ve pratik bir yemek tarifi vereceğim. Gerçi eşlerinizin yüzünü, yemeğin yanında içilecek bir kadeh kırmızı şarap mı güldürür yoksa yemeğin lezzetti mi ya da  hanımların hoş sohbeti mi güldürür bilemem.. Ama her şekilde bol şans!! 
Yemek hazırlama süreci bir yana sanırım en zoru , işten bitgin bir vaziyette gelen eşi yeniden gülümsetebilmek!! Bunun için de bol bol şans!!!! :))) (içinizden "abartmayalım!!" diyenler var gibi.. valla bilemem artık :P)

Suprêmes de Volaille à Brun (Tereyağında Sotelenmiş Tavuk Göğsü - Şarap Sos ile):
Malzemeler: (2 kişilik)

* 2 adet tavuk göğsü
*1/2 bardak un
* 5-6 kaşık tereyağı
* 1 yemek kaşığı maydanoz
* 1 yemek kaşığı taze soğan
* tuz, karabiber
* 1/4 bardak kırmızı porto şarabı
* 1/3 bardak et suyu


Yapılışı:

* Tavuklarınızı küçk şeritler halinde dilimleyin. İsterseniz tercihe göre küp küp de doğrayabilirsiniz.
* Sonra tavuklarınızı una bulayın. Fazla unu silkeleyin ve bir kenara alın.
* Bu arada tereyağınızı bir kapta eritin. Tereyağı eridikten sonra sütünden ayrışacaktır. Tereyağının aslında çabuk yanmasının sebebi aslında içindeki süttür. Yüksek ısıdan dolayı süt yanar ve bu da yemeğinizin lezzetsiz olmasına ve kararmasına neden olur. Bu nedenle biz tereyağını daha sağlıklı kullanabilmek için süt ile yağı birbirinden ayrıştırıyoruz. Bunun için de bir cezve içerisinden yağınızı eritin ve eridikten sonra da ısıtmaya devam edin. Tereyağının süt kısmının üste doğru çıktığını göreceksiniz.
* Bir kepçe yardımı ile yağı cezve içerisinden alarak önceden ısıttığınız tavaya dökün ve yağınızı yanmayacak şekilde ısındıktan sonra tavuklarınızı tavada pişirmeye başlayın..
* Tavuklarınızın her bir yüzeyi en az 2-3 dakika pişecek şekilde yakmadan 10 dk. boyunca pişirin.
* Sonra üzerine ince kıyılmış maydanoz ve doğranmış taze soğanı ekleyin.
* 1-2 dk. daha pişirin.
* Üzerine et suyunu ve porto şarabını ilave edin.
* Yüksek ateşte şarap uçana ve sosunuz kalınlaşıncaya kadar pişirin.
* Sos iyice kalınlaştıktan sonra tavuklarınız servise hazır demektir. 
Şimdi gelelim diğerlerine..


Tomates Girllées Au Four (Pişmiş Domates)

Adına bakıp aldanmayın inanılmaz kolay ve lezzetli bir tarif.. "Amaaannn bu da ne!!" diyeceksiniz :)))

Malzemeler:
* 3-4 adet domates (cherry domates olursa daha güzel olur ama ben bu akşam için bulamadım)
* Tuz , Karabiber
* Zeytinyağı

Yapılışı:

*Domateslerinizi yıkayın, kurulayın..
* Dometeslerin arka kısımlarına bıçak ile çarpı işareti koyun.
* Domatesleri derin bir kasede tuz, karabiber ve zeytinyağı ile harmanlayın..
* Çarpı işareti koyduğunuz kısımlar  üste gelecek şekilde fırın tepsisine yerleştirin.
* Önceden 200 dereceye ısıttığınız fırında 10 dk. pişirin..
* Domateslerin kabukları çarpı attığınız yerlerden çok güzel bir şekilde yarılmaya başlayacak :)


Pommes De Terrs Sautées ( Tereyağında Sotelenmiş Patates)

Malzemeler:

* 2 adet patetes
* Tuz, Karabiber
* Ayrıştırılmış tereyağı

Yapılışı:

* Pateteslerini güzelce yıkayın. Hatta mümkünse ince bir fırça ile fırçalayın. Çünkü kabuklarını üzerinde bırakacağız.
* Daha sonra patateslerinizi çok ince olmayacak şekilde dilimleyin.
* Tuz ve karabiber ile tatlandırın.
* Hala sütünden arınmış tereyağınız kaldı mı? Ben de biraz var :)) Şimdi genişçe bir tavaya tereyağından 1 - kaşık koyun ve tavanızı ısıtın.
* Patateslerinizi tavanın yüzeyini kaplayacak şekilde  yerleştirin. 
* Her bir tarafı bir film şeklinde kızarıncaya kadar 3-4 dk. pişirin. 
* Sonra kapağını kapatıp kısık ateşte 10 dk. daha pişirin.
 * 10 dk. sonra patatesleriniz yumuşamış olacak..

Domatesleriniz ve patatesleriniz piştiyse tavuğunuz ile birlikte servis edebilirsiniz..

Bon Apetité :)

11.07.2011

PÊCHES CARDINAL

Sıcak, tenimizi kavurmaya ve nihayet içimizden fışkırmaya başladı..
İstanbullular, sahillere göçtü bile...
Geride kalanlar ise içindeki yaz ateşini sanırım en hafif, en lezzetli ve en serin şeylerle söndürmeye çalışıyor.. Ne kadar mümkünse artık!!!
(Çok edebi oldu sanırım... Ama ne yapayım, " Kaybedenler Klubü"nü seyrederken bu kadar oluyor :) itinayla tavsiye edilir...)

Uzun lafın kısası, benim içimdeki yaz ateşi, sanırım buz gibi , şeker gibi bir şeyler yiyerek geçiyor.. 
O zaman size güzel bir haberim var.. İşte içinizdeki ateşi söndürecek tatlı bir serinlik...

Tadını çıkarın ve yerken, kendinizi akşam güneşinde, deniz kenarında bir şezlonga uzanmış, denizin tatlı esinitisini yüzünüzde hissederken hayal edin... :)

PÊCHES CARDINALE (Dondurmlı Şeftali Tatlısı)

 Malzemeler: (2 kişiliktir)
* 3 tane büyük şeftali
* 3/4 bardak şeker
* 1 paket vanilya
* 2 bardak su
* İstediğiniz çeşit dondurma (Bana sorarsanız meyvalı ve hafif ekşimsi olanları seçin.. Ahududu, limon vs. gibi...)

Yapılışı:
* Bir tencerenin içinde, su şeker ve vanilyayı kaynatın.. Şeker eriyip, şerbet fokurdayıncaya kadar ısıtın.
* Daha sonra şeftalilerinizi kabukları soyulmamış bir şekilde içine atın..
* 8-9 dk. boyunca  şeftaliler yumuşayıncaya kadar arada bir çevirerek pişirin.
* Piştikten sonra şeftalileri şerbeti ile birlikte kenara alın ve 20 dk. boyunca soğumaya bırakın.
* Şeftaliler soğuduktan sonra kabuklarını soyun ve ikiye bölün. İnanın kabukları çok kolay soyulacak..
* Şeftalileri arzu ederseniz, servis yapana kadar buzdolabında bekletebilirsini.
* Servis için dilediğiniz çeşitte dondurmayı üzerine ekleyin..

Benim tavsiyem, isterseniz dondurma kaplarına dilimleyip koyduktan sonra üzerine dondurma topları da ekleyebilirsiniz.. Ben bu seferlik siz görebilin diye düz tabakta servis ettim. Ama dondurma kaplarının içinde misafirlerinize servis ettiğinizde , altta onları bir süpriz beklediğinden haberleri olmayacak..

İsterseniz , tercihe göre dondurmanızın üzerine eritilmiş çikolata ve dövülmüş fındıkta koyabilirsiniz..

Hmmmmm :P ... Bu fikir çok hoşuma gitti.. Böyle yapınca size resmini çekip koyacağım...

Bon apetite!!!

10.07.2011

L'OMLETTE BROUİLLÉE & MOULES À LA MARINIÈRE

Uzun zamandır yazmadığımın farkındayım...
Ne yazık ki bir kere ara verince insan kolay kolay tekrar başlayamıyor.
Bundan sonrası için hadi hayırlısı bakalım diyorum!!!
:)

Bugün ne yazık ki eşim işe gitmek zorundaydı. Haliyle, ben de evde yalnızdım. Şunu anladım ki, ben ev hanım'ı olamazmışım. Bütün gün boyunca kendimi o koltuktan bu koltuğa atıp durdum. Sürekli bir mahmurluk ve uyku halindeydim. Hiç yapmadığım halde tuttum saat 11:45'te uyandım. Kendime de ayrıca hayret ettim.
Uzun lafın kısası, ev hanımlarını takdir etmekle ve saygı duymakla birlikte, benim pek doğamda olan bir iş olmadığını itiraf etmeliyim..

Saat 4 gibi zar zor kendimi toparlıyıp alışverişe çıktım. Kadıköy'den "mevsimi olmadığı halde" balık aldım. Balıkçıya dedim ki, hangisini tavsiye edersiniz. " Hiç birini etmem" diye çıkışmasın mı? Balık satıcısı mı değil mi anlamadım. Neyse..
Neticede bugün gerçekten renki bir dene yaptım.. Size de tavsiye ederim.

Pazar sabahımı yalnız kahvaltı ederek geçirmek zorunda olduğum için ben de kendime kitaptan bir omlet tarifi yaparak sabahımı neşelendirmek istedim.
Tarif çok basit o nedenle uzun uzun yazmayacağım..

 
Çırpılmış Omlet 
Malzemeler: (1 kişi için)
* 2-3 yumurta
* rendelenmiş kaşar peynir
* tuz, karabiber


Yapılışı:
  • Yumurtanızı beyazı ile sarısını iyice çırpın. Daha sonra üzerine kaşarları ekleyin. Kaşarlarla birlikte karıştırın.
  • Geniş bir omlet tavasında tereyağını eritin.
  • Tereyağı hafif kahverengileşince omletinizi tavaya dökün.
  • Tavayı ileri geri hareket ettirerek omletinize kıvam kazandırmaya çalışın..
  • İç kısmının biraz sulu kalması, omletinizin kuru ve sert olmasını önleyecektir. Bu nedenle çok da fazla pişirmeden üst kısmı istediğiniz kıvama gelince spatula yardımı ile omletinizi kıvırarak rulo haline getirin...




Moules À La Marinère :
( Marine edilmiş kum midyesi)
Bu lezzetli deniz ürünü için Fransızlar; "Fakirlerin istridyesi" diyorlar.. Halt ediyorlar.. Ben çok beğendim. Oldukça lezzetli size de keyifle tavsiye ederim.


Midye alırken dikkat edilmesi gereken bir takım kurallar vardır. Bunlara dikkat etmeniz yemeğinizin lezzeti açısından oldukça önemlidir.
* Öncelikle midyeyi bildiğiniz ve taze ürün sattığına emin olduğunuz bir balıkçıdan alın. Bunun için size kadıköydeki  balıkçı çarşısını tavsiye ederim.
* Diğer bir konuda mediyelerin kokusu.. Midyeler mutlaka taze bir deniz kokusu taşımalı, eğer burnunuza istenmeyen lağıma benzer bir koku geliyorsa kesinlikle o midyelerden uzak durun !!!
* Mideyeleri satın alırken, ağızlarının açık olup olmadığına da dikkat edin. Ağızları mutlaka kapalı olmalı. 
Midyelerin Temizlenmesi
* Mideyeleri mutlaka yıkayın.
* Bir fırça yardımı ile dış kabuklarını kir ve pisten fırçalayarak arındırın. Aynı işlemi akan suyun altında da yapın.

* Midyeleriniz güzelce temizlendikten sonra onları su dolu bir kabın içerisinde 20-25 dk. kadar bekletin. Böylece fazla tuzunu atacağı gibi içinde var olan kum fazlasını da atacaktır.. Ne de olsa onlar Kum Midyesi!! :)


Yapılışı:
* 3-4 adet taze soğanı ince kıyın.
*3-4 dal maydanozu ince kıyın.
* 1 defne yaprağını ikiye bölün
* 2 bardak beyaz şarap ve yukarıda sayılan malzemeleri 4 kalık tereyağı ile birlikte derin bir tencereye atın.
* Tuz ve karabiber ekleyin.
* Kaynama noktasına gelinceye kadar pişirin.
* Daha sonra üzerine midyeleri ekleyin.
* 5-6 dk. daha mideyelerin ağzı açılıncaya kadar pişirin.
* Midyelerinizin ağzının açıldığını görünce geniş ve derin bir tabakta üzerine kıyılmış maydanoz ekleyerek servis yapın.
* Lezzetli suyunu içmek için tabağın yanına kaşık koymayı da unutmayın :))))

Bon Apetité!!!!